9 Eylül 2011 Cuma

Gitmek Mi Zor? Kalmak Mı?




Bugünlerde bakıyorumda herkeste bir gitme isteği ya da gitmek zorunda kalma durumu var. Bu yazımı da gidişleri zorunluluk olanlar ve gitmek istedikleri halde kalanlardan biri olduğum için yazıyorum.


Siz hiç gitmek istediniz mi? Çok uzaklara ya da bilmediğiniz yerlere…Yollara ya da özlemini duyduğunuz yerlere emanet etmek istediniz mi kalbinizi ve kendinizi? Hayattan sıkılıp , her şeyden uzaklaşmak isteyenlerin çoğunun ''Evet'' cevabını verdiğinden şüphem yok. Şüphem yok çünkü hayatından hoşnut olan yok. Hatta hoşnut olanlar da bir süre sonra gitmek istiyor. Hoşnut olmayanların gitmesini anlarım ama hoşnut olanların gitmek istemesini anlayamıyorum bir türlü. Onlarda hayatın mutluluklarıyla birlikte getirdiği monotonluktan ya da alışkanlıkların sıkıcı olmasından gitmek isteyebilirler olsa olsa.

Bazen gitmek isterde gidemez insan. O an kuş olup özgürce uçmak ister ,dilediği yerde olabilmek umuduyla. Ama bu yalnızca düşlerde gerçekleşir.

Gitmek isteğiyle her şeyi göze alıp , her şeyi geride bırakabilmek aşksa eğer , kalmakta ihanetidir kendine insanın.

Çoğu zamanda gitmek değildir mesele , yaşadıklarını geride bırakmaktır yüreği sızlatan , içini acıtan. En başta insanları geride bırakmak zor gelir. Bir şey olur biter ve gidemezsin. Kalmak isteği daha ağır basar.

Kaldığın gün başlar , başka başka sorunlar. Sen kendini avutursun , sahte gülücekler savurursun etrafına ve kendine. Ama etrafındakileri kandırdığın gibi başta kendini kandırırsın. Gitmediğin için her gün bu cezayı , ezayı çektirirsin kendine.

Anlarsın ki gitmek zordur ama kurtuluştur. Kurtuluşların hepsi zordur. Önemli olanda zoru başarmaktır. Gitmek isteği uyandığında gitmeli bu yüzden. Tereddüt etmeden. Zaten yolun sonunda herkes gitmek zorunda kalacak.

Sonsöz
Çölde bir buluttan ayrılıp düşen yağmurun kederiyle , gittiğimiz yerde bize ihtiyaç duyanlar çok fazla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder