6 Eylül 2011 Salı

Gerçek Bir Dost Arıyorum




Küçüklüğümden başlayarak ailemin arkadaşlıklarıma karışmadığını söyleyebilirim. Babamın öğretmen olması beni büyüdüğüm topraklardan erken ayırdı ve bir çok arkadaşlığım daha büyüyemeden kökünden sona ermiş oldu.

Sonra ilkokul bitip lise yıllarım başladığında benim için muhteşem yılların başladığını anladım. Bir anlamda kendimi bulduğum , kişiliğimin ait olduğu bir yerdi lise. Evimden çok okulda vakit geçirmek güzeldi benim için. Böyle bir ortamda sevilmek , saygı görmek benim için en büyük mutluluktu.

Üniversiteyi kazanmak hayali her gencin vardır. Lise çağı biter ve rüya dönem , üniversite yılları başlar. Benim içinse mükemmel lise hayatının ardından sönük kalmıştı üniversite. Kalabalık bir sınıfta eğitim görüyor , hocaların hiç biri öğrencilerin isimlerini dahi bilmeyecek kadar uzağımda kalıyordu. Bunun sonucu olarakta o yıllardan çok değerli sayabileceğim sadece -bir kaç gerçek - arkadaşım kaldı.

Şimdilerde ise üniversite bitti. Gerçek hayata ilk adımlarımı atıyorum. Başlangıcı ise zorunlu askerlik. Her Türk erkeği için -kaçınılmaz- ama bir o kadar da gurur verici bir görev bu.

Bu paragrafta söyleyeceklerimi umuyorum herkes üstüne alınmaz ya da yanlış anlayanlar olmaz. Günlerce düşünme vaktim oluyor burada. Sonra ilginç diyorum,ilginç. Uzakta olan benim , emir altında olan ve -çok kritik olmasa- da durumu kritik bir yerde görev yapan. Bir bakıyorum , bayramda bile en samimi saydığım, dostum dediklerimden arama gelmemiş. Buna akrabalarımda dahil. Böyle olunca da diyorum ki , beni sevenler her an yanımda. Ne diye her an yanımda olmayanların aramasını bekleyeyim ki?

Sahte arkadaşlıklara ya da çıkar muhabbetlerine ihtiyacım yok benim. Hele beni sırf ben istiyorum , ihtiyaç duyuyorum diye arayanlara hiç yok. Herkes sevdiğini arar , bir tek ona ihtiyaç duyar çünkü.

Yaşantımızda bize gerçekten değer verdiklerinden emin olmadığımız insanlara yer vermek gibi bunun iyi bir enerji olarak da dönmediği düşüncesindeyim.  Az ama sahici arkadaşlıklara-dostluklara önem veriyorum artık.  Herkes kendisine yük olan , kendisine mutsuzluktan başka bir şey getirmeyen arkadaşlıklardan arınmalı bence.

*Tek biri bile olsa , hakiki olduğu sürece , yeterlidir.

1 yorum:

  1. Kesinlikle bir arkadaşa ihtiyacı yoktur insanın diye düşünüyorum.Ne kadar doğru bilemem ama kim olursa olsun o arkadaşın,hiçbir zaman beklentilerini karşılayacak kişi olmayacaktır hayatında.Bu da normal diyebiliyorum artık çünkü herkesin kendi hayatı ve kendi sorunları var.Okullar bittikten sonra dertler başlıyor ve kimsenin kimseye ayıracak vakitleri olmuyor.Sen değerli vaktinden fedakarlık edebilsende karşındaki edemiyor.Kimseden hiçbirşey beklenmemeli bu devirde.Yoksa üzülen hep bizler oluyoruz.(Tecrübe edilerek yazılmıştır)

    YanıtlaSil